5 Ekim 2020 Pazartesi

 12.EV GEZEGENLERİ, KARMA VE GİZLİ GÜÇLER


12.evde gezegen bulunması kişiye yoğun sezgisel yetenekler verir ve kişi sezgisel alana bu gezegenler aracılığıyla ulaşır. 12.evdeki gezegenler, diğer gezegenler gibi bilinçli alanlarınızda çalışmazlar, bu gezegenlerin enerjileri bilinç dışı alanlarınızda çalışır ve etkilerini bilinçaltınız aracılığıyla size yansıtırlar. 

Bu gezegenlerin enerjileri benliğinizden ve bilinçli zihin alanlarınızdan gizlenmiş gibidir, etkilerini direkt olarak göremezsiniz, çünkü 12.ev ruhsal alanların simgesidir, yani bu alanla temasa geçebilmek için ruhunuzla ve bilinçaltınızla aktif bir temas halinde olmanız gereklidir. 12. evin temsil ettiği alan bilinçli benliğimizin dışında çalışan, enerjisel, psişik ve sezgisel olarak bağlantıya geçebildiğimiz bir alandır; ruhumuzun birikimleri, geçmiş yaşam deneyimleri, psişik ve sezgisel olgular, kollektif enerji ve ruhsal bağlantılar gibi bir çok soyut konuyu kapsar. 

Bu yüzden son derece gizemli ve keşfedilmesi zordur, çünkü bu alanları keşfetmenin belirli bir yolu yoktur, yollar herkes için farklılık gösterir, tıpkı kendi ruhsal yolculuğumuzun tamamen bize özel olması gibi. Fakat bu yolda rehbersiz olduğumuzu düşünmek tamamen yanılgıdır, başta astroloji olmak üzere çeşitli enerji okuma yöntemleri bize her zaman rehberlik eder.

12.evdeki gezegenlerin enerjilerini benlik düzeyinde saf haliyle algılayamazsınız, bu enerjilere ulaşmak için benliğinizin sınırlarını aşmanız gerekmektedir, yani bu kendi ruhsal olgunlaşma yolculuğunuza çıkmanız anlamına gelir, bu da sizi spiritüel uyanışa götürecek ve ego çözülmesi yaşatacak adımların ilkidir.

Bu sınırlar aşılmadığı takdirde bu gezegenlerin enerjileri ortaya çıkacak bir yol bulamadıkları için ışıklarını yansıtamazlar ve gitgide artmasına rağmen açığa çıkamayan sıkışmış enerji kişi için sorun kaynağı olmaya başlar, içsel bir baskı ile sıkıntı yaratır. 12.evin aynı zamanda sıkıntılar evi olarak anılmasının altında bu yatar. Ortaya çıkamayan bu güç büyüdükçe baskı artar ve bu durum da kişiye içsel psikolojik yaralar açar, enerji sıkışmaya devam ettikçe kişiyi içsel bir yıkıma sürüklemeye başlar. Yani aslında 12.evdeki gezegenler, kişiyi başka bir çıkış yolu bırakmadan ruhsal olarak gelişmeye ve büyümeye yönlendirirler, kişiyi kendi ruhunu keşfetmek zorunda bırakırlar. 


12.evdeki gezegen sıkıntı kaynağıysa, yani kişi gezegenle bağlantısını aktive etmemişse buradaki gezegenlerin negatif yönünü çalıştırırız. Farkındalığımızı yükseltip gezegenin pozitif yönünü çalıştırmaya başladıkça bu bağı aktive ederiz ve gezegen kendini gerçekleştirme yollarını yaratmaya başlar.


Bu döngü, çözümü tamamen kendi ruhumuzda olan içsel ve karmik bir döngüdür, bu evdeki gezegenler kişiye kendi enerjisel karmalarını gösterirler; kişinin karmasının enerjisel temasını, hafiflemesi için içsel olarak çözüme ulaşması gereken geçmiş yaşam yüklerinin toplamını, ruhumuzun yükselebilmesi için nasıl blokajlar aşması gerektiğini ve ruhun kendini keşfe çıkması için ona araç olacak olan enerjileri anlatırlar. 

12.ev gezegenleri kişiye karmasını çözmekten başka bir yol bırakmazlar ve bu karmanın çözüm yolu tamamen iç dünya temellidir, yani kişi ancak kendi ruhunu keşfe çıkmasına engel olan sınırları aşarak, kendi gerçek varlığıyla yüzleşerek ve ruhsal olarak kendini gerçekten tanımaya başlayarak bu karmayı çözebilir. 

Bu gezegenlerin enerjilerine yüzeysel düzlemde ulaşamayacağımız için ruhsal anlamda derinleşmek durumunda kalırız, bu da kişiyi bilinen anlamların ötesini görmeye, dünyevi sınırların ardını keşfetmeye, ruhunu derinden dinlemeye ve sezgisel yönlerini kullanmaya iter, bu da ruhun yükselişinin ve spiritüel uyanışın başlangıcıdır.

12.evde hangi gezegen varsa o gezegen hem enerjisel karmik temalarınıza ışık tutar, hem de çok daha yüksek frekanslara ulaşmanın anahtarıdır; yani o gezegenin enerjisini çok daha derin anlamlarıyla keşfetmeniz gereklidir ve bunu yaptıkça frekansınız yükselir. Bu enerji açığa çıkmaya başlayıp içsel karmalar çözüldükçe kişinin ruhu hafiflemeye ve frekansı artmaya başlar, gezegen kendini ifade edebileceği yolları bulmaya başladığı ve artık enerjisini kanalize edebileceği alanları gelişmeye başladığı için sıkıntı kaynağı olmayı bırakıp yavaş yavaş gücünü açığa çıkarır, çünkü artık sağlıklı çalışmaya başlamıştır, bu da gezegeni sorun kaynağı olmaktan kurtarıp gizli gücün ta kendisine dönüştürür. Bu noktadan sonra artık kişi bambaşka bir frekansta enerji yayar. 

12. evdeki gezegenlerin enerjileri doğru işlendikçe sezgisel ve psişik yetenekler yüksek oranda artmaya başlar, çünkü sınırlar kalkmaya başlamıştır, daha yüksek boyutlu yeteneklerin açığa çıkabileceği alanlar oluşmaya başlamıştır. Kişi kendi enerjisel sistemleriyle bağlantı kurdukça enerjisel olarak kapsadığı alan yani kişinin enerji alanı genişler. Bu noktalara gelebilmek ve gezegenlerin enerjilerini doğru işleyebilmek içinse düzenli meditasyon yapmak gerçekten çok önem taşır. Özellikle de 12.ev gezegenlerinin enerjilerine özel meditasyonlar ekstra fayda sağlar, her gezegen için birer meditasyon paylaşacağım.*


12.evdeki gezegenlerin hem bireysel, hem de kollektif boyutları vardır ve kişi mutlaka bu ikisini iç içe keşfederek ilerler, yani 12.ev denizine sadece bireysel olarak dalınması söz konusu değildir, çünkü bu evin derinlerine dalmak kişisel sınırları kaldırır ve her şeyle bir enerji bütünlüğü içinde ilerlemeyi gerekli kılar. Kişi kendi ruhunu keşfedip geliştikçe yaydığı enerji dönüşür ve değişir, ve bu enerjilerin frekansları çevredeki kişileri de etkiler, bu şekilde kişi çevresinin enerjisini de değiştirip dönüştürmeye başlar. En basit anlamıyla bu yolla bile kollektifi de etkiler, fakat 12.evin kollektif boyutu bundan çok daha fazlasıdır. Bu ev evrensel bilinçaltı okyanusunu temsil eder ve burası gerçekten sınırsız bir alandır. Bu yüzden bu evle ilgili en bireysel çalışma bile bir anlamda mutlaka kollektiftir.


12.evde Güneş ve Ay’ın, yani ışıkların bulunması, kişinin kendi ışığını açığa çıkarmasına ve bu ışıkla bütünü aydınlatmasına dair genel bir tema taşır. 


12.evde bulunan gezegenler kişisel gezegenler ise ruhun kendini tanıma ve kollektife ulaşma yolculuğu kişinin kendi psikolojisi ve bilinçaltı üzerinden ilerler.


12.evdeki jenerasyon gezegenleri kişinin 12.ev temasını bireysel yanına ek olarak çok daha kollektif bir boyuta taşır ve bu durumda 12.evin kollektif anlamları baskın çıkar, kişinin kendi derinliklerinin ötesine geçerek evrensel enerjinin derinliğe inmesini gerektirir.


12.evde Mars, Satürn, Plüton ve Lilith gibi kötücül etkiler bulunduğunda kişi farkında olmadan kendi psikolojisine zarar vermeye yönelik bilinçaltı sistemleri ve bu sistemlerin çözülmesini engelleyen psikolojik dirençler geliştirmiş olabilir, bu durumda öncelikli olarak bu dirençlerin fark edilmesi ve bu sistemlerin aşılması gerekir, direnç ne kadar güçlüyse zorluk o kadar artar.


12.evde Venüs ve Mars, kişinin eril-dişil enerji üstüne çalışmasını, bu enerjileri derin anlamlarıyla keşfetmesini ve bu dengeyi sağlamasını gerektirir.


12.evde Jüpiter ve Merkür kişinin yüksek bilince dair bilgileri doğru aktararak yüksek boyutlara kanallık etmesini gerektirir.


12.evdeki Uranüs kollektif zihin, 12.evdeki Neptün ise kollektif sezgiler ile ilgilidir.


12.evdeki Chiron ruhun karmik yaralarını vurgular, kişi bu yaraları en iyi şekilde iyileştirmek için evrensel enerjiyi şifalandırarak çalışmalıdır. Direkt olarak kollektif şifası ile ilgilidir.


12.ev ay düğümü kişinin 12.ev yolunun aynı zamanda ruhunun yolu olduğunu vurguladığından dolayı bu yolculuk bu konuma sahip kişiler için çok daha derin anlamlar taşır, kişiye ruhunun yolunun tamamen ruhsal alandan ilerleyeceğini ve temellerinin içsel olduğunu hatırlatır ve derin bir kollektif şifası yeteneği verir.




12.EV GÜNEŞ


Güneş kişinin ışığının ta kendisidir, yani bu konumda kişinin gizli gücü direkt olarak kendi ışığıdır. Güneş bulunduğu evi aydınlatır ve kişiye engellerle baş etme ve korkularıyla yüzleşme cesareti verir, bu yüzden bu evde bulunan Güneş kişiye kendini keşfetme yolculuğuna çıkmak için güç verir. Aynı zamanda amacımızı da temsil ettiğinden dolayı bu yolculuğa çıkmak kişi için birincil önem taşır. Bu evdeki Güneş’in teması benliktir. Benliğin sağlıklı algılanması ve doğru biçimde işlenmesi önem taşır. Bu kişiler yalnızlığı severler ve iç dünyalarına düşkündürler. Bu konum Güneş’in dönüp içine baktığı konumdur, bu yüzden bu kişiler içe dönük bir yapıda olurlar, kendilerini dinlemeyi, kendi iç seslerini duymayı iyi bilirler. Bu kişilerin öğrenmesi gereken kendini sevmek, kendine saygı duymak ve kendine güvenerek kendini tam olarak gerçekleştirmektir. Kişi kendi değerini keşfetmeli, kendini enerjisel olarak korumayı ve varlığını göstermeyi öğrenmelidir. Sıkıntı yarattığında solar pleksus, yani Güneş çakrası baskılanır ve doğru çalışmaz, bu etkiden kaynaklı olarak kişi benliğini bütünüyle ortaya koyamaz, içten içe benliğinin yüksek potansiyel vaat ettiğini hissetse de buna dair korkuları ve özgüven problemleri yüzünden kendini geri çeker ve kendini olduğu gibi ifade etmek, kendini korkusuzca göstermek konusunda sıkıntılar yaşar. Kendini olduğu kabul edememe ya da kabul görme korkusu taşıyabilir. Güneş çakrası yaşam enerjimizin kaynağı olduğundan bu kaynaktan beslenmekte çıkan her tür sıkıntı kişiyi yaşamdan uzaklaştırır, kendini izole etmesine ve yaşamdan beslenememesine neden olur ve bu eksiklik kişiyi benlik temalı problemlere götürür, bu problemler kişinin kendine olan duygularıyla, dolayısıyla hayatla olan ilişkisiyle ilgilidir. Bu alandaki eksiklik kişinin kendine duyduğu sevgi, saygı, güven, kişinin kendine verdiği değer, benliğin gücü ve doğal olarak kişinin yaşam enerjisine yansır. Kişide kendi değerini düşürme, hak etmeme ve onaylanmama duyguları, utangaçlıktan dolayı kendini geri çekme ve bir nevi benliğinin hayaletiyle yaşamını sürdürme durumları yaratabilir. Oysaki bu konum çok güçlü ve sağlam bir benlik potansiyeli barındırır ve kişi kendi benliğini gizlemeye çalıştıkça bu işlenmemiş potansiyel kişiye zarar vermeye başlar. Kişi kendi benliğini her açıdan sağlıklı temeller üstüne oturttuğu zaman eşi görülmemiş bir ışıkla parlar. Kişinin kaçmadan kendi benliğini keşfetmesi ve karanlık noktalarıyla yüzleşerek bu yanlarını doğru yaklaşımlarla çözmesi gerekir. Yapılması gereken kişinin kendini geri çekmesine sebep olan psikolojik engelleri aşması ve kendini gerçekleştirme yollarını yaratmasıdır. Kişi kendini saklamayı bırakmalı, bunun yerine özgüven, öz sevgi ve öz saygı duygularını güçlendirerek kendine değer vermeyi öğrenmelidir. Bu konuma sahip kişiler kendi benliklerinin gücü ve ışığıyla çevrelerini aydınlatmaya, yol göstermeye ve rehberlik etmeye dair çok güçlü bir ışık taşıyan kişilerdir, spiritüel liderlik potansiyeli taşırlar.



12.EV AY


Ay ruhun ışığıdır ve bu ışık iç dünyamız, sezgisel varlığımız ve duygularımız aracılığıyla parlar. Gizli güç kişinin sezgisel ve enerjisel becerileridir, bu konum güçlü sezgiler, yoğun rüyalar ve psişik yetenekler verir. Haberci rüyalar görme olasılığı yüksek bir konumdur, bu konuma sahip kişiler bu rüyaların yorumlarını hisleriyle anlayabilirler. Duru görü/his kuvvetlidir, güzel fal bakarlar. Bu kişiler Tarot vb. enerji okuma yöntemleri konusunda da yeteneklidirler. Empatlık özelliği veren bir konumdur, çevrelerindeki kişilerin ne hissettiklerini ve düşündüklerini sezebilirler. Şifacılık yetenekleri güçlüdür, doğal bi sezgiyle sağlıksız olanı ayırt edip iyileştirebilme becerisine sahiptirler. Bu yüzden kişi iç dünyasının ışığıyla çevresinin iç dünyasını aydınlatabilmeye ve bu yolla kendisinde ve çevresinde ruhsal uyanış sağlayabilme potansiyeli taşır. 12.evinde Ay olan kişiler bu ışığı gizleme eğilimleri dolayısıyla duygularını bastırma, sezgilerini dinlememe ve iç dünyalarını göz ardı etme eğiliminde olabilir. Bu eğilim 3.göz ve kalp çakralarının enerjilerinde blokajlar yaratır, bu çakraların baskılanması kişiye ruhsal yolunu kaybettirebilir. Bu konumda kişi hislerin yoğunluğundan korkar, sezgilerinden ve enerjisel niteliklerinden kaçar, yoğun hislerin içine daldıkça bir okyanusta boğulacakmış gibi hisseder, duygusal dünya içerisinde nasıl ilerleyeceğini bilemez ve bilinçsiz tepki olarak mantığa ekstra tutunmaya çalışır. Eğer kişi mantığını, duygularını ve sezgisel algılarını reddetmek ve onlarla savaşmak için kullanıyorsa bu noktada gereğinden çok daha keskin ve belki de acımasız bir mantıkla kendi zihnine de zarar vermeye başladığını fark edemez. Kişi aslında duygusal ihtiyaçlarının karşılanmamasından korkar ve susarak duygularını içine atmayı tercih eder, oysaki duygusal ihtiyaçlarının sorumluluğunu almalı ve onları seslendirmelidir, bu ihtiyaçların sağlıklı biçimde karşılanacağı ortamlara ve ilişkilere yönelmelidir. Aksi yönde bir profil çizme olasılıklarına rağmen bu kişiler çok yoğun hislere ve sınırsız bir iç dünyaya sahiptirler, son derece derin duygular ve güçlü bir spiritüel alt yapı barındırırlar; sezgileri kuvvetli, hissetme kabiliyetleri güçlü, iç dünyaları derindir ve gizli duygusaldırlar. Sonsuz bir sevgi kapasiteleri vardır, bu sevgiyle çevrelerini ve kendilerini en iyi şekilde iyileştirebilir, ruhun özündeki enerjileri canlandırabilirler. Yapılması gereken iç dünyayla barışmak ve onu gizlememek, duygulardan korkmak ya da onlara savaş açmak yerine onlara kucak açmak ve hissederek ilerlemeyi kabul etmektir, kişi hislerini bastırmak yerine onları anlamayı tercih etmeli, sezgilerini susturmaya çalışmak yerine onları dinlemelidir. Hiçbir canlı duyguları olmadan var olamayacağı için duygusal ihtiyaçlar yok sayılmak yerine önemsenmeli ve kabul edilmelidir. Kişi kendi iç aleminin derinlerine indikçe sezgileri, enerjisel ve psişik belirtileri gitgide artar, duygusal derinliğini kontrol edebilmeye ve hislerinden gelen gücünü kullanabilmeye başlar, iç ışığıyla çevresini aydınlatır.



12.EV MERKÜR


Merkür iletişim, zihin, düşünce, bilinç, bilgi, fikirler ve bağlantıları temsil eden, hızlı hareket eden bir gezegendir ve buna bağlı olarak insan zihni de durmadan düşünce üretir. Düşünceler de enerji üretirler ve bu hiç durmadan çalışan sistemden doğan enerji baskılandığında kişi kendi zihnine hapsolup düşüncelerde boğulabilir, bu durumda zihin enerjisi kontrolsüz çalışmaktadır ve kişi düşüncelerini yönlendirmekte sıkıntı yaşar. Bu durum devam ettikçe zihin verimsizleşir ve yönsüz düşünceler kişiyi zihinsel olarak düğümlemeye başlarlar. Beyin sınırsız enerji üreten bir kaynaktır ve bu kaynağın doğru kullanılması için kişinin kendi zihnini kontrol etmeyi öğrenmesi gerekir, 12.evdeki Merkür de kişiyi kendi beyninin sınırlarını aşarak bu zihinsel enerjiyi doğru işlemeye yönlendirir. Bu yüzden bu kişilerin zihni ruhsal arka plana bağlı çalışır, bu yüzden zihinleri farklı bir evrenin kurallarına göre işliyormuş hissi uyandırabilir. Düşünsel olarak sınırsız bir potansiyele sahip olmalarına rağmen zihinsel birikimlerini ifade etmek konusunda kendilerini geri çekip düşüncelerini çoğunlukla kendine saklarlar. Bu konum güçlü yazarlık yeteneği verir. Kişinin gizli gücü sınırsız zihnidir. Zihin baskılanırsa kişiyi psikolojik olarak içten yıkmaya başlar, kişi iletişimden ve ifade etmekten kaçtıkça zihin enerjisi dışarı çıkamaz ve düşünceleri kişiyi boğar. Bu konuma sahip kişilerin kendini ifade edecek zihinsel yollar bulması gereklidir, bu yüzden yazmak ve iletişim kurmak son derece önemlidir, şarkı söylemek de boğaz çakrasını çalıştıracağından dolayı fayda sağlar. Kişi kendi sesini duymalı ve kendi zihnini takip etmelidir. Zihin, enerjisine kanallık edecek yollar buldukça kişi kendini, hayatı ve evrensel kuralları zihni aracılığıyla keşfeder. Blokajları zihinseldir ve onları yine düşünce yoluyla aşar, bu süreç boyunca kişinin zihinsel yetenekleri ve düşünsel becerileri boyut atlayarak gitgide yükselir ve kişi ruhsal olarak ilerledikçe zihni de sınırlarını aşar, kişi evrensel okyanusu zihniyle keşfederek her şeyin ardındaki soyut boyutun ruhsal bağlantılarını ve tüm bunların mantığını kavramaya başlar. Bu konuma sahip kişiler hayatlarını zihinleriyle şekillendirebilecek kadar bu sınırları kaldırabilirler, bu konumun zihinsel temasından dolayı psikoloji ekstra önemlidir. Bu konum özellikle güçlü bir telepati yeteneği ve rüya yorumlama becerisi gibi çeşitli psişik yetenekler verir. Bu kişilerin enerji okuma becerileri yüksektir, karşılarına çıkan kişilerin ve olayların değerlendirmesini bu yetenekle bilinçsiz olarak yaparlar, yalan söylendiğini kolayca anlarlar. Bu kişilerin değerli düşünceleri, güçlü algıları ve önemli zihinsel birikimleri vardır, yüksek bilgiye ve anlayışlara erişebilirler ve çevrelerini de bu bilgilerle ve düşünce yoluyla aydınlatmalıdırlar. Yapılması gereken zihni açmak, soyut algıların arasında kendi zihinsel yollarını yaratmak ve kendini ifade etmekten çekinmemektir, bu kişilerin zihinlerinin ışığını saklamak yerine onu ortaya çıkarması gereklidir.



12.EV VENÜS


Venüs dişil enerjiyi temsil eder; sevgi, aşk, ilişkiler, zevk ve haz, sanatsal yetenekler ve güzelliğin gezegenidir. Bu konumda gizli güç kişinin dişil enerjisinin en üst formu, yani bir nevi Tanrıça enerjisidir, dişil enerji gerçekten çok önemli bir evrensel enerji kaynağıdır, yaratım enerjisinin yapı taşıdır ve sınırı yoktur, kişinin kendi bireysel dişil enerjisinin ötesinde evrensel dişil enerjiyle, yani en başta doğayla temas kurması gerekir. Ve tabii aynı zamanda baskılanan da dişil enerjidir. Herkes içinde eril ve dişil enerjilerin kendine has bir bütününü taşır, yani her canlı içsel olarak hem dişil hem eril enerjiye sahiptir. Varoluş, yani yaratım enerjisi, dişil ve eril enerjilerin denge halindeki birlikteliğinden doğar, bu yüzden dişil enerjinin içsel keşfi, aynı zamanda sağlıklı bir eril enerjinin içsel desteğini gerektirir, dişil ve eril enerjiye ayrı ayrı özel olarak odaklanılması ve daha sonra bu enerjilerin birbirleriyle ilişkilerinden doğan bütünün de ayrıca incelenmesi kişinin çok daha rahat ilerlemesini sağlayacaktır. Çünkü kişi dişil enerjisinin potansiyelini doğru yaklaşımla işlese bile, kendi eril enerjisiyle içsel bir savaş halindeyse bu yine yıkıma yol açacak ve kişinin yoluna engeller koyacaktır, bu yüzden bu iki enerji arasında barış sağlanması gelişim için en önemli şartlardan biridir. Fakat yine de bu konumda temel olan dişil enerjidir, bu enerjinin kendi varlığını açığa çıkaracak yollar yaratması gerekmektedir, bu yüzden eril enerjinin desteği ve bütünün dengesi önem taşır, bu yol, bu enerjilerin birlikteliğinin temsil ettiği üzere üretmek ve yaratmaktan geçer. Bu yüzden kişinin kavraması gereken tema en öz haliyle Yin-Yang kavramıdır, bu kavram aslında her şeyin içindedir, iki zıt ucu olan her olgu aslında daha yüksek boyutlu bir bütünü temsil ettiğinden dolayı bu kavram her alana uyarlanabilir, özellikle eril-dişil enerjileri mükemmel tasvir eder. Dişi enerji Yin enerjidir, Yin enerjinin özelliklerini detaylı araştırabilirsiniz. Kişinin her alanda alma-verme dengesini sağlaması da Yin-Yang dengesi için önemlidir, çünkü birini sevdiklerinde kendilerini o kişiye adama olasılıkları yüksektir fakat bunun dengesini kuramayıp kendilerinden fazla verebilirler. Bu kişiler sevgi ve aşk enerjilerini içinde saklamaya meyillidirler, bu kavramları yanlış keşfetmiş veya hiç keşfetmeyip kaçmış olabilirler. Kalp enerjisi ve sakral çakranın enerjisi bastırıldığı zaman kişi ilişkisel, cinsel ve duygusal problemler yaşar. Kişi sevgi ve aşkı tüm boyutlarıyla ruhsal olarak, özgürce ve sınırsız yaşama potansiyeline sahiptir, kişiyi yükseltecek ve aydınlatacak olan aşktır; bu aşk sadece bir kişiye bağlı olmakla kalmaz, aynı zamanda kişinin kendine, canlılara, evrene ve varoluşa duyduğu aşka dönüşür. Yaratıcı enerji kendini gerçekleştirecek kanalları bulmalıdır, bu yüzden sakral çakrayı çalıştıracak türden aktiviteler yarar sağlar, 12.evde Venüs gizli sanatsal yetenekler de verdiği için bu enerjiyi kanalize edebilmek adına bu konuma sahip kişilerin yolları çoğu zaman sanatla birleşir. Aynı zamanda kalp enerjisinin de çalıştırılması gerektiğinden kişinin sevdiği alanlara yönelmesi, her şeyin içindeki güzellikleri görmesi, sevdiği şeyleri yapması, sevgiye odaklanması ve kendi içinde sevgiyi beslemesi gerekir. İhtiyacı olanlara yardım etmek bu konuma sahip kişilere çok iyi gelir.




12.EV MARS


Mars, eril enerji ve güçtür. Mücadele ve yaşam gücü, hırs, libido, öfke ve cinsellik temalarını taşır ve bu konuma sahip kişiler en çok öfkelerini bastırmaya meyillidir. Fakat bastırılan olgu ne olursa olsun sorunun kaynağında yatan bastırılmış eril enerjidir. Eril enerji Yang enerjidir. Yang enerjinin özelliklerini ve Yin-Yang kavramını detaylı araştırabilirsiniz.

Mars doğası gereği yüksek enerjiye sahiptir ve 12.evdeki Mars diğer gezegenlerden çok daha aktif ve dinamik bir enerjiyi bastıracağından dolayı psikolojik açıdan zararlı ve etkileri yaralayıcı olabilir. Bu enerji en temel haliyle yaşam enerjisidir. Bu yüzden 12.ev Mars konumuna sahip kişiler yaşam enerjisini doğrudan hissetmekte zorlanabilirler, bu da yaşamdan kopukluk yaratabilir, bu yaşamdan kopukluk hissi sebebiyle psikolojik açıdan zarar görmeye açık bir konumdur. Aynı zamanda yaşam enerjisinin bilinçsizce bastırılması durumunda bu enerji çok güçlü olduğundan dolayı negatif çalıştığı zamanki etkileri yaralayıcı olacaktır, bu enerji negatif çalıştığı zaman öfke ve saldırganlık gibi duygularla da açığa çıkmakta zorlanacağından dolayı bu kişi anlık içsel patlamalar yaşayacaktır. Kişinin yaşam ve mücadele gücü doğru bir enerji akışında çalışmadığında kişi için son derece zarar verici etkiler yaratabilir. Mars aktiftir ve dinamiktir, harekete geçmek ister, aktif doğasından ötürü hemen hedefine yönelen bir yapıdadır. Fakat 12.ev, kişinin bu enerjileri ruhsal olarak yönlendirmesini istediğinden dolayı Mars’ın enerjisinin dış kanallara akmasına izin vermez ve kişi içsel enerji patlamaları yaşar. Kişi Mars’ın enerjisini 12.evin istediği gibi ruhsal gelişime yönlendirmedikçe bu enerjisel patlamaların kuvveti gitgide büyür. Bu enerji patlamalarını yumuşatıp akmasını sağlamak, yani bir nevi sağlıklı biçimde kontrol edebilmek ve verimli kullanabilmek için kişi kendi iç enerjisini baskılamadan yönlendirmeyi öğrenmeli, kendi enerjisi üstünde kontrol sahibi olmayı başarmalıdır, kontrol bastırmak kavramıyla değil enerjiyi kendi özgür akışına bırakarak sağlıklı yönlendirebilmekle sağlanır, bu şekilde kişi aslında enerjisinin ne kadar etkili olduğunu fark etmeye başlar, bu etki dışardan veya somut olarak değil, soyut ve içsel bir biçimde kendini gösterir, yani içten dışa ilerleyerek soyut üzerinden somutu etkiler, kişi enerjinin çekim yasası gibi bir mantıkla içten dışa etki ettiğini görür. Kişinin gizli gücü mücadele ve yaşam gücü, cinsel enerjisi, hedefine ulaşma motivasyonu ve eril enerjisidir. Bu konumda eril enerjiyle ilgili mistik deneyimler yaşanabilir. Tıpkı 12.ev Venüs için olduğu gibi 12.ev Mars için de aşk mistik bir deneyimdir, burada bastırılan enerji aşkın daha cinsel yönüdür fakat aşkı ve cinselliği mistik, sezgisel ve derin yönleriyle keşfetmek için çok güçlü bir potansiyel barındırır, bu da çok yoğun deneyimleri beraberinde getirir.




12.EV JÜPİTER


Bu yerleşim 12.ev için şanslı ve koruyucu bir yerleşimdir. Jüpiter’in bulunduğu evde hayatın anlamını ve gerçeği ararız, bu yüzden 12.evde bulunan Jüpiter gerçekten derin ve mistik bir kişilik verecektir, zira kişi hayatın anlamını ve kendi gerçeğini görünenin ötesinde, çok daha sınırsız biçimde ve derinlerde aramaktadır ve gerçeği bütün formlardan sıyrılmış olarak özüyle keşfetmektedir. Bu konum kişinin bilinçaltı, bilinç dışı, enerjisel alanları ve psikolojisi için pozitif bir koruma sağlamaktadır, kişi sanki bir koruyucu meleği varmış gibi hissedebilir, bu aslında 12.evdeki Jüpiter’in koruyucu ve yoğun enerjisinden kaynaklanmaktadır, çünkü 12.evin temsil ettiği alanlarda Jüpiter son derece mistik çalışır. Jüpiter’in hem hayatın derin anlamlarını keşfetmeye yönelen, felsefi algılar veren ve inanç kavramını derinlemesine inceleyen enerjisinden, hem de dokunduğu etkiyi genişletip büyüten iyicil etkisinden dolayı aynı zamanda psişik güçleri olumlu yönde artıran ve zararlı olabilecek etkilerden arındıran bir yöne sahiptir. Bu yüzden 12.evde Jüpiter iyi bir yerleşimdir, burada bilinçsizce bastırılmış, yolunu kaybetmiş ve akacağı yönü bulamayan bir enerjiden ziyade Jüpiter’in doğasına uygun olarak derin ve felsefi bir keşif vardır, bu kişiler 12.evin temsil ettiği alanlara dair sonsuz bir akışın içine kolaylıkla girebilirler. Belki Jüpiter zorlayıcı bir konumdaysa kişi inanç duygusunu bastırmaya meyilli davranışlarda bulunabilir, fakat bu konum kişinin kalbinde derin bir inanç da yerleştireceğinden dolayı bu duyguyu bastırmaktan ziyade keşfetmek çoğunlukla ağır basar. Bu kişiler hayatın anlamını aramak ve kendi gerçeklerini bulmak için kendi içlerine bakmalıdırlar, çünkü 12.evin enerjisi dış dünyadan soyutlanmış bir alandır ve Jüpiter bu soyut alanda sınırsız ilerleme gücü ve koruma sağlar. Bu konum bu yüzden doğal olarak şans getirir, kişi negatif etkilerden tamamen sıyrılabilecek içsel güce sahiptir, kişinin bilinçaltı ve psikolojisi fark edilmeyen zeminlerde kendi kendini korumaya ve pozitife yönelik çalışır, kişinin koruyucu melek gibi hissettiği enerjinin mantığı bilinçaltının bu şekilde çalışma becerisinde yatmaktadır. Aynı zamanda Jüpiter’in getirdiği hayat öğretilerini içlerinde barındırdıklarından dolayı spiritüel rehberlik konusunda çok başarılı olabilirler. Mistik alanlarla ilgili konuları anlamak ve uygulamakta, enerjinin yapısını kavramakta ve yönlendirmekte doğal yetenekleri olabilir. Bu konumda kişinin gizli güç çoğunlukla bastırılmış değildir, aksine kişiyi derin arayışlara sürükleyen ve engellenmemiş bir akıştır, bu yüzden kişinin gizli gücü kalpten gelen yüksek inancı, derin ve çok boyutlu algılama kapasitesi, hayatın anlamını ve kendi gerçeğini arama yolculuğu ve bu yolculukta edindiği derin felsefelerin ışığında oluşturduğu kendine özel hayat görüşüdür. Bu konuma sahip kişiler yüksek bilgileri anlamaya, yüksek bilinçte düşünmeye ve hayatın somut sınırlarının ötesinde her şeyi birbirine bağlayan enerjisel ağı kavramaya çok yatkındırlar.




12.EV SATÜRN


12.ev Satürn’ün temel problemi kendi kendini baskılamaktır, kendini olduğu gibi açığa çıkarmaktan ve duygularını oldukları gibi yaşamaktan çekinen bir yapısı vardır, bu yüzden başta korku olmak üzere çoğunlukla negatif duyguları bilinçaltında bastırır ve bilinçsizce o duygularla bağını koparmaya çalışarak komplike sistemler yaratmış olur. Bu yerleşim, 12.ev için olabilecek en zorlu yerleşimlerden biridir, çünkü kişi korkularını bilinçsizce bastırır, onlarla arasındaki bağı kopararak korkularını bilinçli olarak algılamayı neredeyse bırakır ve aslında bunu yaparak korkularına özgürce büyüyüp onu içten yıkmaları için bilinçsizce alan yaratmış olduğunun farkına varamaz. Başıboş korkular duyulmak istedikçe ve dinlenmedikçe arka planda büyürler ve kişi farkında olmadan korkuları onu yönlendirmeye başlarlar, bu durum sürdükçe kişi bilinçsiz bir biçimde hayatını komplike korkular üstüne kurar. Bu noktada yapılması gereken kişinin baskı mekanizmasını bırakıp kendini özgürleştirmesi ve başta korku olmak üzere bastırdığı tüm duyguların öz kavramını doğru algılamasıdır, çünkü kişi aslında korkunun kendisinden korkmaktadır, bu da kökleri temele dayanan komplike bir korku sistemi yaratmasına sebep olur, kişinin bilinçaltının derinlerine inip negatif kök inançları kavrayıp onları değiştirmesi gerekmektedir, bu konuma sahip kişiler bunu yaptıkça hayatlarını pozitif ve sarsılmaz bir zihin sistemi aracılığıyla kendi ellerine almaya başlar ve bu akış pozitife döndükçe Satürn kalıcı, dayanıklı, destekleyici, güçlü ve sarsılmaz bir bilinçaltı yapısıyla ödülünü verecektir. Kişi kendi bilinçaltını kontrol etmeyi ve pozitif yönde çalıştırmayı öğrenmelidir, bunu yapmak için de bilinçaltının derinliklerine Satürn’ün pozitif yönünü çalıştırarak dalınması gereklidir, bu konum kişi için zorlayıcı bir içsel çalıştırma gerektiriyor olsa da ödülleri de güçlü ve kalıcı olur. Kişi korkularıyla veya aynı mantığı kullanarak görmezden geldiği diğer duygularıyla karşılaştıkça onlara karşı doğru ve pozitif yaklaşımı geliştirip bu yaklaşımı pekiştirdikçe sistematik bir biçimde ilerler. Satürn sistemler kurar, bu konuma sahip kişilerin bilinçsizce kurdukları zarar verici psikolojik sistemleri kavrayıp bilinçli bir biçimde yeniden kurmaları gereklidir, çünkü Satürn işlemeyen sistemleri de yıkar ve bilinçaltınızda bu tip bir sistemin olması psikolojik yıkım etkisi yaratır. Kişi ne kadar sağlam ve doğru yaklaşımı pekiştirerek ilerlerse o kadar güçlenir ve psikolojisi de sarsılmaz hale gelir. Kişi kendi zihinsel ağını doğru temellere dayandırdıkça psikolojisi, kendi bilinçaltına olan hakimiyeti, kişinin kendine ve gücüne güveni sağlamlaşır, Satürn enerjisi pozitif çalıştıkça kişi korktuğu her şeyle rahatça baş edebilmeye ve her zorluktan çok daha büyük güçle sıyrılmaya başlar, kendi bilinçaltının, zihninin, enerjisinin, gücünün ve kendi hayatının kontrolünü eline alır. Satürn’ün bu konumdaki gizli gücü kontrol, azim, sağlamlık, kendine derinden güven duymak, hedefe doğru yıkılmaz biçimde ilerleyebilmek gibi sayısız yön içeren, negatif ve yıkıcı değil, pozitif ve verimli çalışan Satürn enerjisidir, ki kişi bu enerjiyle her şeyi başarabilir. Ayrıca bu konuma sahip kişilerin kalplerini kapatmamak ve bilinçli ya da bilinçsiz acımasız davranmamak konusunda dikkatli olmaları gerekir, kalbinizi açık tutun, hislerinizi duygularınızı kapatmayın, çünkü her konuda doğru yaklaşım kalp sıcaklığından doğar.




12.EV URANÜS


Uranüs ham haliyle saf enerjidir, elektrik ve yıldırım gibidir. Hızlıdır ve saftır, bu yüzden kalıplara sığdırılamayan bir keşif kapasitesi vardır. Uranüs etkisi altındaki insanlar bu yüzden farklı zihinsel sistematiklerle düşünürler, çünkü var olan düşünce sistemlerini durmaksızın sorgulamak ve yenilerini yaratmak üstüne dayanılmaz bir arzuları vardır. Bu, yüksek zekanın belirgin özelliklerinden birisi olduğu için 12.ev Uranüs gizli deha verebilir. İlginç yetenekler, farklı olana yönelmek, yenilikçilik ve bundan doğan devrimcilik, Satürn’ün temsil ettiği somut sistem sınırlarının ardına ilk geçildiği andaki coşku, yüksek ve sınırsız keşif enerjisi, kuralların, kalıpların, sınırların ötesine geçmek bu gezegenin özellikleridir, Uranüs yeni bir boyutun, yeni algıların, yeni sistemlerin, yeni çözümlerin ve yeni düşünme biçimlerinin anahtarıdır, bu yüzden 12.evde Uranüs olduğunda kişinin bu enerjiyi bastırması pek mümkün olmamaktadır, çünkü bu enerji kişinin onu bastırmak için kullanacağı güçten daha yüksek bir enerji olduğundan dolayı baskı sistemlerini çok kısa sürede yıkacaktır, Uranüs baskıya gelemez. Bu yüzden kişi bu enerjiyi verimli kullanmayı öğrenmedikçe zihni huzursuz ve kıpır kıpır olacak, sürekli ordan oraya atlayacak ve bu da genel haline yansıyacaktır, bu yüzden bu konum hiperaktivite ve odak sorunları yaratabilir. Uranüs kollektif zihni temsil eder ve Merkür’ün üst boyutudur, bu yüzden düşünce yapısı ve zihni yüksek boyutları keşfetmeye odaklıdır, kişinin bu enerjiyi verimli çalıştırmak için kendine has yeni yollar bulması ve zihinsel yaratıcılığını kullanarak yeni yöntemler yaratması gereklidir, bu kişilerin kendi zihinlerinin sınırlarını aşmaya odaklı düşünce yapısını verimli kullanabilmek için kişinin zihnindeki yüksek enerjiyi onu işleyebileceği bir kanala aktarması önem taşır; müzikle uğraşmak ve satranç oynamak gibi. Bu kişilerin zihinleri kendi zamanlarının ötesinde çalışır, bu yüzden işin bireysel boyutunun yanı sıra kolektif boyutu da son derece önem taşır. Bu kişiler ileri görüşlüdürler, bu yüzden sezgileri son derece yüksektir, özellikle de geleceğe dair sezgileri çok iyi çalışır, kehanet yetenekleri ve mistik konulara merakları vardır. Ani ve beklenmedik içsel patlamalarla spontane hareket etmeye meyilli yapıda oldukları için hayatın akışına dalmakta sıkıntı çekmezler, fakat bu hızlı ve yüksek enerji akışı onları içsel bir arayışa yönlendirir. Bu arayış kendi yolunu bulmakta sıkıntı çekerse kişi elektrik akımları gibi duygusal ve içsel akımlar altında kalacak ve iç dünyası karmaşaya sürüklenecektir, bu yüzden kişinin içsel arayışının amaçsız olmaması, yani kişinin ruhsal olarak ne aradığını bilmesi önemlidir, yoksa içsel olarak yolunu kaybeder ve sürekli hareket halinde olmasına rağmen enerjisinin çoğunu israf edebilir. Bu kişiler için enerjinin verimli kullanımını öğrenmek, zihni ve ruhu yüksek seviyelere adapte edecek içsel sistemler geliştirmek ve yaşamı kendi özgün yollarıyla keşfetmek çok önemlidir, bu özellikler baskılanırsa kişi içsel kayboluşlar ve ani enerji patlamalarına dayalı içsel huzursuzluklar yaşayacaktır. Ruhsal özgürlük bu konumun gizli güçlerini açığa çıkarmanın anahtarıdır.



12.EV NEPTÜN


Neptün ve 12.ev birbiriyle derin bağlantıdadır, bu eve düşen Neptün enerjisini olduğu gibi, tüm yoğunluğuyla gösterir, bu da kişinin Neptün ve 12.ev vurgusu kazanmasına sebep olur. 12.ev temasının insanı yönelttiği ruhsal arayış, içsel yolculuk, somut sınırların aşılması ve her şeyin aslında enerji olduğunun kavrandığı soyut üst bilince ulaşmak, bilinçaltı, bilinç dışı ve enerjisel alanlar, bireysel ve kolektif ruhsal aydınlanmalar, sezgisel ve psişik güçler, ruhun geçmiş yaşam birikimleri, karma ve ötesi, ilüzyonik algılar ve mistik gizemler gibi konular bizzat Neptün ile ilgilidir, bu yüzden 12.evde Neptün olduğunda bu temaların yoğunluğu artar ve enerjileri pekişir. Bu kişiler doğal olarak soyuttadır ve içeridedir, yani bilinçaltı sisteminin odak noktası doğal olarak kendilerini anlamak, tanımak, ruhu keşfetmek üzerine kuruludur, algıları doğal olarak somut sınırları aşmış haldedir, bu yüzden ruhsal hassasiyetleri çok fazladır. Meditasyon ve trans halini, kollektif enerjiye, yaşama, gezegene ve evrene enerjisel olarak bağlanmayı, her şeyin bir olduğu hissini çok kolay deneyimleyebilirler. Bu özellikleri dolayısıyla bu kişilerin ruhları aslında bir kavram olarak Tanrı’ya ulaşmayı arzular, bu arzulanan nokta, yani en derinden gelen her şeyin bir olduğu hissi, bir çok inanış ve kültürde kendi algılarına göre bambaşka tanımlansalar da aslında enerjisel olarak aynı şeydir, ruhun son noktası ve evrensel bilinçaltı okyanusunun bütünlüğü gibi. Bu kişilerin hayal güçleri çok kuvvetlidir, sanatsal ve sezgisel kabiliyetleri çok derindir. Neptün sanatın ve aşkın üst boyutlarıyla ve ruhsal olarak hissedilmesini sağladığından dolayı bu kişilerin iç dünyası çok derin ve yoğundur, psişik güçlere yatkındırlar, sezgileri çok kuvvetlidir, enerjiyi algılamakta çok başarılıdırlar, rüyalarının çıkma olasılığı yüksektir, medyumluk ve kehanet yetenekleri olabilir. Fazlasıyla akışta yaşayan bu kişiler bazen bu akışta kaybolmuş gibi hissedebilirler, bu da gerçeklik algısının kolay kaybedilmesine yol açacağından dolayı kişi psikolojik rahatsızlıklara da yatkındır. Bu evdeki Neptün içe kapanık doğasından dolayı sanatsal ve sezgisel yeteneklerini bastırmak veya fazlasıyla açığa çıkarmak gibi zıt yönelimlere sahip olabilir, bu zıt yönelimler de kişinin içsel dengesini bozarak daha da içe kapanmasına neden olacaktır. Bu konumda yapılması gereken bu enerjisel yeteneklerin bastırılmaması, sağlam temellere dayandırılıp somut algılarla desteklenerek sistematik bir biçimde geliştirilmesidir, çünkü psişik yeteneklerin kontrolsüz fazlalığı da kişiyi zor psikolojilere sokabilir. Bu kişilerin bağımlılığa meyilleri güçlüdür, iç dünyalarının yoğunluğunu rahatlatma ihtiyacı duyabilirler. Bu konuma sahip kişiler düzenli meditasyon yapmalı ve ruhsal yolculuklarında kendilerine güvenmelidirler, bu konumun verimli kullanılabilmesi kişiyi çok güçlü enerjisel potansiyellere taşıyabilir, Neptün’ün gizli gücü 12.evin keşfedilmesiyle edinilecek algıların ta kendisidir, kişi ruhunu takip ederek içsel olarak çok yüksek boyutlara ulaşabilir, burada önemli olan o yüksek algı boyutlarından aşağı düşmemek için soyut enerji düzleminin somut düzlem ile bağlantısını kavrayarak hareket etmektir, çünkü somut düzlem aslında soyut enerji düzleminin yansımasıdır, bu iki boyut arasındaki bağlantılar keşfedildikçe 12.ev Neptün kişisi bilinç olarak rahatlamaya başlar, kendi yüksek sezgisel güçlerini sahiplenir ve onlara güvenerek hareket eder.



12.EV PLÜTON


Plüton en derinlere erişen bir enerjiye sahiptir, kökten dönüşüm, başlangıç ve son, ölüm ve yeniden doğuş, gerçek güç, döngüler, psikoloji, derinlik, yer altı, sırlar, gizli olan her şey, her şeyin en derininde yatan evrensel yapı ve derin bilgelik anahtar kelimeleridir ve bu gezegen 12.evde olduğunda gerçekten inanılmaz bir bilinçaltı yapısı verir, kişi kendi psikolojik yapıtaşlarına erişecek iç görüye sahiptir ve bu iç görü yardımıyla yaşamın özüne ulaşmayı hedefler. Plüton en derinlere ulaşan enerjisiyle bilinçaltını baştan sona değiştirecektir, bu ruhun değişimi demektir, kişi enerjisel kabiliyetleriyle gerçek ruhsal bir ölüm ve ruhsal yeniden doğuş yaşayabilir, tıpkı bir anka kuşu gibi. Plüton ölüm ve ötesini sembolize ettiğinden dolayı kişinin bu enerjilerle bağlantısı vardır ve bu bağlantı sayesinde kişinin güçlü bir enerjisel kavrayışı ve mistik yetenekleri vardır. Başlangıç ve sonun, yaşam ve ölümün birbirine bağlandığı noktayı ve bundan doğan yaşam döngüsünü içsel bilgeliğiyle hissedebilir ve bu kavrayış yardımıyla yaşamı tümüyle anlamaya çalışır, yaşamın özünün kavranabilmesi için kişinin kendi içine bakması gerektiğini bilen bir ruha sahiptir. Plüton dönüşümü temsil eder, kendine kadar ki ruhsal döngünün sonudur ve aynı anda yeni ruhsal bir döngünün başıdır, her şeyin birbirine bağlandığı enerjisel geçiş ve yükseliş dönemleri Plüton’la alakalıdır, çünkü bu geçiş dönemlerinde eski olan ruh ölü taraflarından sıyrılır ve yeniden doğumu deneyimler. Dönüşümün ne kadar acı verici bir süreç olacağıysa kişinin dirençlerine bağlıdır, eğer kişi 12.evdeki Plüton’un enerjisini farkında olmadan negatif çalıştırıyorsa gerçek bir psikolojik yıkıma sürüklenebilir, bu konum psikolojik açıdan çok derin bir yapı verdiğinden dolayı kişilerin psikolojik hassasiyetleri çok fazladır ve bu etki diğer bütün alanları etkileyeceğinden dolayı enerjisel hassasiyet de çok fazladır. Bu kişiler her şeyi en derinden algılar ve hissederler, ve eğer kişi psikolojik olarak negatif etkiler altındaysa çok zarar verici olabilir. Çünkü 12.ev Plüton’un gizli gücü gerçek saf gücün ta kendisidir, kişi kendi gücünün farkına varmazsa kendisi için yıkıcı sonuçlar doğurabilir, fakat eğer bu kontrolsüz gücün farkına varılırsa ve doğru bir kontrol kavramı geliştirilerek bu kaynak doğru kullanılmaya başlanırsa 12.ev Plüton gerçekten çok büyük bir enerjisel güç verir ve bu enerji her alanda kendini gösterir, özellikle de sezgisel ve psişik alanlarda, zira bu konumun gerçekten güçlü psişik kabiliyetleri, çok derin sezgileri, yaşamı en yoğun, en derin ve en gerçek biçimiyle algılama kabiliyetleri vardır, var olan her şeyi birbirine bağlayan enerjisel ağı görürler ve bu ağın bile derinlerine inerler. Bu kişiler ne kadar yıkım yaşamış olursa olsun her zaman yeniden doğacak güçleri vardır, gerçek güç budur ve bu güç sınırsızdır. Bu kişiler bunu keşfederler ve bu şekilde gerçek dönüşümler yaratırlar ve yaşarlar. Bu kişilerin içsel gücü çok fazladır, bu yüzden 12.ev Plüton’un derinlikli anlaşılması ekstra önemlidir. Bu kişiler içe kapanık ve derinden analiz eden bir yapıdalardır, bu yüzden tıpkı 12.ev Neptün kişileri gibi kendilerini dünyadan soyutlayabilirler. 12.evde bulunan bu yoğun ve derin enerji, bilinçli ya da bilinçsiz olarak kişiyi direkt olarak kendi bilinçaltını analiz etmeye ve dönüştürmeye yöneltir, bu sayede bu kişiler kendilerini gerçekten nasıl dönüştüreceklerini bilirler, fakat eğer bu eğilim dengelenmezse psikolojik olarak kendine çok yüklenebilir, bu yüzden kişinin kendi iç huzurunu sağlamayı öğrenmesi gerekir. 



12.EV CHİRON


Chiron’un gizli gücü ruhsal şifacılıktır. Chiron ruhun karmik yaralarını gösterir, 12.evde bulunduğunda kişinin ruhunun bütün karmasıyla, dolayısıyla ruhun tüm geçmiş yaşamlarıyla bağlantıdadır, bu konuma sahip kişiler derin trans çalışmalarıyla enerjisel alanlarını genişleterek kendilerinin hatta belki başkalarının geçmiş yaşamlarının anılarına ulaşabilmek gibi özel yeteneklere sahiptirler, bu yüzden bu konumun psişik ve mistik güçleri çok fazladır, her şeyi birbirine bağlayan enerjisel ağı ve enerjinin doğal akışını derin iç görü yetenekleriyle anlarlar. Kendilerini ve başkalarını nasıl iyileştireceklerini doğal olarak bilen içsel bir kavrayışa sahiptirler, bilinçaltı sistemleri şifa odaklı çalışır. Bu konum empatlık kabiliyetleri de verir. Bu kişiler doğal şifacılardır, enerjisel olarak çok yüksek bir şifa potansiyeli taşırlar ve bu şifa gücü sadece kendileri için değil tüm kolektif enerjiye ulaşabilecek düzeydedir, yani bu kişiler kendi bilinçaltı ve bilinçdışı alanlarının ötesine geçerek kollektif enerjiyle, evrensel bilinçaltı okyanusuyla derin bir şifa bağı kurarlar. 12.evdeki Chiron negatif yönleriyle çalıştığında kişi kapanmayan yaraların şifasına değil direkt olarak kendilerine odaklanacaktır, bu yanlış odak noktası da ruhsal acıyı artıracaktır, bu kişiler şifa enerjisiyle çalışmalı ve odaklarını bu nokta üzerinde sabitlemelidirler, çünkü esasen tüm ruhsal yaralar şifalanmak için açığa çıkar. Kişi doğru yaklaşımla bu ruhsal yaraları iyileştirmeyi öğrendikçe ruhun tüm karmasını çözebilecek seviyelere yükselmek gibi özel bir şansa bile ulaşabilir. Bu bir çeşit sınavdır aslında, kişi ruhun tüm acısını hisseder, aslında bu ruhsal acı, kişiyi onu şifalandırabileceği seviyelere yükseltmek için vardır, kişi ruhu şifalandırmak için ruhsal olarak acıdan daha üst seviyelere erişmelidir, bu da derin bir içsel yolculuktur. Eğer kişi acılarına takılı kalırsa sebebini anlayamadığı bilinçaltı kaynaklı psikolojik acılar çekmeye eğilimlidir, bu acılar esasen şifalanmak için açığa çıkar fakat kişi şifa enerjisinde gelişip ilerlemedikçe düğüm olmaya başlarlar. Chiron başkalarını şifalandırdıkça şifa bulur, bu yüzden 12.evde Chiron olduğu zaman kişinin bireyselden öteye geçerek evrensel bir şifa düzeyine yükselmesi gereklidir. 12.ev Neptün konumunda bahsettiğim her şeyin bir olduğu hissine bu kişiler şifa yoluyla ulaşırlar, şifa da koşulsuz ve yüksek sevgiden doğar. Bu kişilerin enerjisel güçleri çok fazladır, tıpkı 12.ev Plüton gibi derin bir analiz kabiliyetleri vardır, psikolojik ve enerjisel hassasiyetleri çok fazladır. Bu yüzden bu konum psikolojik rahatsızlıklara meyillidir, kişinin psikolojisini sağlıklı tutması önem arz etmektedir, bunun içinse içsel bir dengeye ve iç huzura ulaşmak son derece önem taşır. Ayrıca bu konuma sahip kişilerin şifa enerjisi inanılmaz güçlü olduğu için suistimal edilme ihtimalleri vardır, bu yüzden kendilerine güvenmeleri, kendilerini ve içsel sınırlarını bilmeleri ve kime yardımcı olacaklarını kalplerindeki güven duygusuyla seçmeleri önemlidir, diğer türlü enerji vampirlerini çok kolay çekebilirler. Şifa enerjisi evrensel enerjinin yapı taşıdır, ve evrensel enerjinin özünde olduğu gibi şifanın özünde de sevgi vardır, şifa en yüksek enerji ve güç formudur aslında. Bu yüzden bu kişilerin kendi özlerine, şifa, enerji ve güç kaynaklarına bağlanması, kendi mistik varlığını kavraması, ruhu, evreni ve enerjiyi derinden keşfetmesi çok önemlidir, çünkü şifa içeridedir. 




12.EV LİLİTH


Bu konum çok güçlü sezgiler, okült yetenekler ve karanlık enerjisel güçler verir, kişi psişik güçlere yatkın bir yapıdadır ve bunları kötüye kullanabilir. Buradaki kötüye kullanma kavramı başka kişilerin enerjisel sınırlarını ihlal etmekten gerçek yıkım ve zararlara kadar geniş bir skalaya yayılır. Bu kişilerin enerjisel güçleri cinsellik enerjisi üzerinden çalışabilir, çünkü Lilith aynı zamanda karanlık bir cinsel enerjiye sahiptir, bu enerji kişiler üzerinde çok yüksek çekim yaratır, bu kişilerin auralarında bu çekimin yansımaları hissedilebilir. Kişi başkalarına ve kendine psikolojik ve enerjisel zararlar vermeye yatkın olabilir, çünkü burada kontrolsüz ve anlaşılmamış bir kaos hakimdir. 12.ev Lilith’in gizli gücü karanlık enerji ve kaostur. Bu yerleşim, bu enerjilerin zarar verici yönlerinden arınarak saf haline ulaşma yolculuğunu anlatır. Lilith kötü karmayı da gösterdiğinden bu kişilerin bilinçaltında kendi ruhlarının karanlık yönleri ve gölge tarafları yatmaktadır, bu konum kişiden ruhunun karanlık enerjisiyle yüzleşmesini, bu enerjiyi egodan arındırarak saflaştırmasını, kaosu doğru bir algıyla kontrol etme gücü kazanmasını ve bunları yaparak ruhun geçmiş yaşamlar boyunca taşıdığı negatif karmasını çözmesini ister. Eğer bu enerji bastırılırsa kişi için son derece yıkıcı psikolojik sonuçlar doğurabilir, çünkü bu enerji negatif enerji yaratmaya son derece meyillidir, bu enerji bastırıldığı zaman bastırılan negatif enerji kendi kendini üretmeye başlar ve kişiyi gerçekten psikolojik bir kaosa sürükler. Bu kişiler psikolojik rahatsızlıklara yatkındır ve sık sık kabus görebilirler. Kendileri ve çevreleri için tehlikeli türden bir enerjiye sahiplerdir, manipülasyon konusunda çok yetenekli bir yapıdalardır, kendilerini ve başkalarını kolaylıkla manipüle edebilirler. Kişinin kontrolsüz bir güç olarak zararlı çalışmaya eğilimli bu enerjiyi bastırmak yerine derinlikli bir biçimde anlaması ve bu enerjiyi zarar verici yönlerinden arındırması önemlidir, bunu yaptığında 12.ev Lilith’in gizli gücü açığa çıkar. Bu enerjiyle baş etmek bir nevi kendi içsel şeytanını eğitmeyi öğrenmek gibidir, ve her doğru eğitim yönteminde olduğu gibi burada da kontrol baskılama ve sert davranma yoluyla sağlanamaz. Kişinin kendi şeytanıyla yüzleşmesi, onu tanıması, anlaması, değiştirip dönüştürmesi, arındırması ve en sonunda da onunla barışıp iş birliği kurmayı öğrenmesi gerekir, bütün bu süreçlerden sonra kişinin içindeki şeytan artık yıkıcı ve zarar verici yönlerinden arınmış, karanlık enerjinin saf ve yüksek formuna ulaşmış olur. Kişi kendi kaosunu tanıdığında, kendi kaosuyla barıştığında ve onu baskılamadan sağlıklı bir akış ile kontrol ettiğinde kendi gücünün karanlık yönleriyle, yani madalyonun diğer yüzüyle bütünleşmiş olur ve bu sayede içsel bütünlüğe ulaşır. Bu enerjiyi sağlıklı ve barışçıl bir biçimde kontrol edebilmek hayli zordur, çünkü bu kumaşta bir enerjinin doğası gereği çelişkili bir durumdur bu, bu çelişkiyi yaşamak kişiyi ya negatifi büyütmeye ya da tam tersine gitmeye çalışarak baskılamaya yöneltecektir, fakat bu noktada yapılması gereken bu enerjiyi arındırmak, saf haline ulaştırmaktır ve böylelikle kişi kendi karanlık yanlarının bilgeliğini doğru bir biçimde açığa çıkarmayı öğrenir.



https://twitter.com/lilithwitchx/status/1256966099029155841

21 Haziran 2020 Pazar

DRACONIC HARİTA - RUHUMUZUN HARİTASI


Kuzey ay düğümü ruhumuzun alması gereken dersleri, ilerlemesi gereken yolu anlatır. KAD’ın zodyağın başlangıç noktası olan 0 derece koç burcuna çekilmesiyle ortaya çıkan harita Draconic haritadır, ruhumuzun haritası olmasının sebebi de bundan kaynaklanır. 
Natal haritamız bize ruhumuzun bu hayattaki kimliği ve yaşamı üstünden bilgiler sunarken, Draconic haritamız bize ruhumuzu derinden inceleme imkanı sunar. Natal haritamız bu yaşamımızdaki benliğimizin haritasıyken, Draconic harita, binlerce yaşam yaşamış ruhumuzun haritasını temsil eder. Spiritüeldir, karmamız, reenkarnasyon, ruhumuzun arzu ve amaçları, ruhsal bağlarımız (ruh eşi, kadersel ve karmik eşler, ikiz alev vb.), ruhumuzun yolu, derin inanç ve değerlerimiz ve bunlar gibi ruhun derinlikleriyle ilişkili konulara ışık tutar. 
Bu bağlamda bakıldığında dış dünya, çevremiz, hayatımızın içeriği, kimliğimiz ve kişiliğimiz gibi içinde bulunduğumuz enkarnasyona ait olgulardan sıyrılmış olarak en içimizde nasıl hissettiğimize ve ne olduğumuza ışık tutar, aslında bu özellikleriyle bir çeşit meditasyon haline benzer. Bu haliyle ruhun geçmiş yaşam birikimlerinin, bilinçdışının, karmanın, ruhun yolculuğunun, ruhsal bağların, alınacak derslerin, benlikten sıyrılmış bir biçimde enerjimizin saf halinin, yani üst benliğimizin haritasıdır. Bu haritayla çalışmak ruhsal frekansı artırmayı gerektirecektir, çünkü yüksek benliğinizle astrolojik olarak çalışmak anlamına gelir. 
Yüksek benliğin haritası olduğundan dolayı Natal haritadaki gibi gündelik hayat davranışlarımızı yansıtmaz, bu haritadaki hiçbir konum ego bazlı çalışmadığı için konumun gölge yanları bile ruhun karanlığını yansıtacaktır, benliğin karanlığını değil. Örnek olarak Venüs Akrep konumunu ele alalım; Natal haritada Venüs Akrep'in egosal gölge yanı olarak kıskançlığa bağlı kontrolcülük eğilimini görürüz, fakat Draconic Venüs Akrep için ruhsal gölge yan aşkın karanlık yüzündeki tutkuyu keşfetmek ve kendi ruhunun karanlıklarına dalmak olacaktır, yani Draconic haritamız, tüm aydınlık ve karanlık taraflarıyla birlikte bir bütün olarak saftır, egosal niteliklerden arınmıştır. Ruhun derinliklerine inmek, özümüzün aydınlanması ve yüksek benliğimizi tanımak için Draconic haritamızı inceleyebiliriz. Bu harita tamamen ruhumuzun yapısı ve gelişimiyle ilgilidir. 

Çocukken Natal haritamızdan ziyade Draconic haritamızın özelliklerini taşıdığımız söylenir, çünkü çocuklar ruhlarıyla ve kendi özleriyle yetişkinlerden çok daha fazla bağlantıdadırlar. 

Farkındalığımız arttıkça, özümüzü yansıtmaya başladıkça Draconic haritamızı daha fazla hissetmeye başlarız, bu mantıkla bakıldığında yüksek benliğiyle, ruhuyla ve özüyle temasa geçemeyen bir birey Draconic haritasını benimsemekte zorlanabilir. Ve yine bu haritanın derinlerine dalmak suretiyle de bu bağlantıyı sağlamak için bir yol yaratmak mümkündür. 

Draconic - Natal karşılaştırması bize ruhumuzun bu yaşamımızdaki konularıyla ilgili detaylı bilgiler sunar. Draconic Natal karşılaştırmasındaki gezegen etkileşimleri ruh ve kişilik arasındaki bağlantı hakkında çok önemli şeyler söyler, ruhumuzun amaçları ile benliğimizin bu yaşamının birbirine etkisini gösterdiğinden dolayı ruhumuzun arzu ettiklerini, öğrenmesi gerekenleri bu hayata ne kadar ve nasıl taşıdığımıza ışık tutar, hayatımıza yön verebilmemiz, içinde kaybolduğumuz temaları çözebilmemiz açısından özel bir önem taşır. Özellikle majör açılara bakılmalıdır.
Draconic-Natal Sinastri haritasında çiftlerin kişilik ve ruhlarının ilişkisini, birbirine olan etkisini verir. Bu hayatın ötesine geçerek ruh bağını inceler. Draconic sinastriyse iki ruhun birbirleriyle olan etkileşimini bize gösterir. 
Draconic ilerletilmiş harita ruhumuzun ilerleyişini, Draconic transitlerse gökyüzündeki enerjilerin ruhumuza olan etkilerini gösterir. 


DRACONIC ASC

Sezgisel kimliğimiz, ruhumuzun var oluş biçimi ve kendini dünyaya nasıl yansıttığı hakkında bilgiler verir. Ruhumuzun enerjisel görünümünü ve aurasını anlatır, yönetici gezegenle birlikte ele alınması daha detaylı fikirler edinmemizi sağlar. Natal haritadaki ASC'nin aldığımız nefesle beraber doğması gibi Draconic ASC'miz de ruhumuzun ilk yaşamından son yaşamına kadar bütün yaşamı algılayışımızı gösterir, yani ruhsal kimliğimizdir. Tıpkı Natal haritada olduğu gibi yaşamımızın ideali olan Güneş'imizi ve kendimizin zirve noktası olduğumuz MC'yi gerçekleştirebilmek için izlediğimiz yol olan, kişiliğimizi tanımlayan, kim olduğumuzu ve hayata nasıl baktığımızı gösteren ASC, Draconic haritada da aynısını ruh için yapacaktır. Ruhun kendini gerçekleştirebilmesi için ASC burcu son derece önem taşır, ruhun aurasıdır ve enerjisidir.


DRACONIC MC

Ruhumuzun amacı, ruhsal olarak ulaşmak istediğimiz, varmayı hedeflediğimiz ruhsal nokta. Ruhsal olarak zirve noktamız, süper bilincimiz yani ruhun üst bilinci gibi düşünün, ruhun en yüksek boyutunu temsil eder. Ruhumuzun ideal versiyonu, neyi aradığı, neleri başarmak istediği, zirve noktasını, en yüksek halini ve ruhun kendi zirvesine nasıl ulaşacağını gösterir, ruhun misyonu hakkında bilgi verir. Bu yüzden ruhumuzun en yükseklerini keşfetmek için çok önemlidir. Yönetici gezegenle birlikte yorumlanması daha detaylı fikirler edinmemizi sağlar.


DRACONIC IC

Ruhumuzun köklerini temsil eder. Hayat ağacında en derine inen ruhsal kökleri gösterdiği için ruhun geçmşi yaşamlarıyla doğrudan ilişkilidir. Köklerimiz nereye dayanıyor, dünyayla nasıl bağlanıyoruz? Sadece kendi ruhumuza özgü en özel, en mahrem ve en derin alanlarımızı, bize özgü ruhsal bilinçaltımızı gösterir. Bu yüzden ruhumuzun derinlerini keşfetmek için çok önemlidir. Hayatın kaynağı ve atalarımızla bağlantımız hakkında fikir verir, zeminimizi ve bizi tatmin eden güvenli bölgemizi temsil eder. Sahip olmak istediğimiz ailenin niteliği ve ruh ailemiz hakkında önemli bilgiler verir.


DRACONIC DC

Ruhsal bağlarla ilişkilidir. Ruhumuzun bağ kurma şeklini ve ilişki biçimini gösterir. İhtiyaç duyduğumuz ilişkilerin niteliği hakkında fikir verir. Ruh eşlerimiz, ruh ikizimiz, karmik ve kadersel eşlerimiz, ruhsal dostlarımız veya düşmanlarımız gibi çeşitli ruhsal ilişkiler hakkında bilgiler verir.


DRACONIC 8.EV

Burası ruhun karanlığıdır, ışık dolu ruhun madalyonunun diğer yüzüdür. Yüksek bilincin karanlığı olduğundan dolayı egodan sıyrılmış bir karanlığı temsil eder, bu yüzden burada bahsettiğim karanlık kavramını egonun gölge/karanlık yanlarıyla karıştırmayın, buradaki enerji egonun karanlığının aksine bilge ve kutsaldır. Aynı zamanda bütün ruhların karanlıkta kalmış yanlarının bir olduğu bütünsel bir karanlık enerjiyle de ilgilidir, yani evrensel bilinçaltı okyanusunun madalyonunun diğer yüzüdür aynı zamanda. Ruhun cehennemini de, bilge ve derin karanlık yüzünü de içinde barındırır, bu yüzden ruhun en gizemli yanlarını temsil eder. Ruhumuzun gölge yanları, karanlık tarafları ve ruhun bütün gizemleri ile ilgilidir. 


DRACONIC 12.EV

Geçmiş yaşamlarla bağlantıların, karmanın, evrensel bilinçaltının ve bilinç dışının evidir. Ruhun bilinçaltını, bilinç dışı çalışan enerjileri, ruhun rüyalarını, evrenin enerji okyanusuyla bağlantısını simgeler. Bilinçaltının ve bilinçdışının özdeki kaynağıdır. Bu yüzden Draconic 12.evimiz en derinlerimizdeki evrensellikte yatanları temsil eder.


DRACONIC GÜNEŞ

Gerçek benliğimizdir, ruhumuzun kendini nasıl gerçekleştirmek istediğidir, ruhumuzun ideal varlığını ve olmak istediklerini temsil eder, Draconic Güneş'imizin özelliklerini işleyerek ruhumuz kendini var eder. Ruhun motivasyonlarını, ideal kişiliğimizin özünü, ruhumuzun amacını ve niteliklerini yansıtır. Kim olduğumuzu ve kim olmak istediğimizi bize anlatır. Ruhun Yang enerjisi üzerinde çalışırken Draconic Güneş ve Draconic Mars birlikte ele alınarak ruhun Yang-Eril enerjisi keşfedilebilir.


DRACONIC AY

Draconic Ay'ımız bizim gerçek özümüzdür. En içimizde olduğumuz, çekirdekteki enerjimizdir. Ruhumuzun iç dünyasıdır, sezgilerimiz, duygularımız, hislerimiz, ruhun tüm varlığı, ruhun tüm derinliği, arzuları, umutları ve iç dünyaya dair ne varsa burada yatar. Gerçek ve öz iç dünyamızdır, her şeyden sıyrıldığımız zaman olduğumuz enerji budur. Kendi özümüzü özellikle de kendimize nasıl ifade ettiğimizi gösterir, bu yüzden Draconic Ay burcumuz en özdeki gerçek burcumuzdur. Draconic Ay ile çalışarak kişi kendi özünü keşfetme yolunda çok önemli adımlar atar. Burası aynı zamanda ruhumuzun en güvenli ve en özel alanıdır, buradaki burç ve nitelikleri bizi ruhen korur. Draconic Ay'ımız olduğumuzda kendi özümüzü yansıtırız, tamamen kendimiz oluruz. Ruhun Yin enerjisi üzerinde çalışılırken Draconic Ay ve Draconic Venüs birlikte ele alınarak ruhun Yin-Dişil enerjisi keşfedilebilir.


DRACONIC MERKÜR

Ruhumuzun düşünme, algılama ve öğrenme yolunu bize söyler. Merkür zihindir, zihinsel birikimlerin hepsinin ruh boyutunda işlendikleri zaman ortaya çıkan yüksek bilinç ve derin düşünceyi Draconic Merkür'ümüz gösterir. Ruhun düşünme sistemi nasıl, zihnimizin en özünde yatan sistemler neler? Bu soruların cevaplarını Draconic Merkür'ümüz verir. Zihnimizin gerçek doğasıdır. En özdeki iletişim biçimlerimizi anlatır, kendimizle ve çevremizle nasıl bağlantı kurduğumuzu gösterir.


DRACONIC VENÜS

Ruhumuzun sevgiyi alma-verme ve hissetme biçimi. Ruhumuzun gerçek tutkularını ve ruhun aşkını gösterir. Ruhun dişil enerjisini temsil ettiğinden dolayı kendi içsel İlahi Dişil enerjimiz üzerinde çalışırken Draconic Ay ve Draconic Venüs dikkate alınmalıdır. Eğer bir kadınsanız, Draconic Venüs sizin özünüzdeki kadını yansıtır. Özümüzdeki güzellik algımız, keyif aldığımız, değer verdiğimiz ve bize zevk veren şeyleri temsil eder. Venüs yaşamdan aldığımız zevk, haz, keyif, aşk, sevgi, güzellik, dişil cinsellik gibi alanları kapsar, Venüs'ün temsil ettiği her alandaki ruhsal tutumlarımızı da Draconic Venüs tanımlar.


DRACONIC MARS

Ruhumuzun derinlerindeki tutkuyu, cinselliği, macera duygusunu simgeler. Gerçek mücadele gücümüz, savaşma ve öfke biçimimiz hakkında fikir verir. Draconic Mars ruhun eril enerjisini temsil ettiğinden dolayı içsel İlahi Eril enerjimiz üzerinde çalışırken Draconic Güneş ve Draconic Mars birlikte ele alınmalıdır. Eğer bir erkekseniz, Draconic Mars sizin özünüzdeki erkeği yansıtır. Ruhumuza yaşam gücü veren unsurları gösterir, ruhun yaşam kaynağını nelerden sağladığını anlatır. 


DRACONIC JÜPİTER

Ruhun öğrenme, öğretme, içsel bilgelik, felsefe, yüksek bilgiyi ve yaşamı keşfetme yollarını anlatır. Ruhun yaşamdaki pozitif öğretmeni olan Draconic Jüpiter, ruhun bilgi birikimini, evrensel bilgileri ve fikirleri, yaşamın bütünlüğünü keşfetmeyi temsil eder. Doğal yetenekler, keyif, şans, bolluk ve bereket ile ilişkilidir. Spiritüelliği nasıl algıladığımızı gösterir. Aynı zamanda ruhun yaşam deneyimlerinin enerjilerini pozitife dönüştürüp kendini yeniden şarj ettiği yer burasıdır.


DRACONIC SATÜRN

Ruhumuzun temel yapısını, daha güçlü olmamız gereken alanı gösterir. Ruhun alması gereken dersler ve karması hakkında önemli fikirler verir. Bu yaşamımızdan bağımsız olarak bütün yaşamları boyunca ruhumuz neyi öğreniyor? Hangi alanlarda gelişiyor? Yaşam deneyimlerinin birikimlerinden alınan temel dersler neler? Ruhun taşıdığı, çözdüğü veya yarattığı karma hangi alanlarla bağlantılı? Alınması gereken ders nedir? Ruhumuzun yolunda rahatça ilerleyebilmek için alması gereken dersler, öğrenmesi gereken motifler, yaşaması gereken deneyimler neler? Bütün bu soruların cevapları Draconic Satürn'de yatıyor.


DRACONIC URANÜS

Değişime gerçekten neyin sebep olduğunu gösterir. Ani gelen değişimler, yıldırım gibi çakan yüksek voltajlı enerjiler ve yüksek boyutlara geçişin temsilidir. Ruh burada sınırlarını aşar, yeni boyutlara yükselerek evreni bambaşka açılardan keşfeder, Draconic Uranüs kollektife açılır. Sınırların ötesidir, ruh için bile. Bu yüzden burada çok yüklü ve kontrolsüz bir enerji vardır. Ruhun bu enerjiyle bütünleşmesi onu yükseltir, boyut atlatır, bu yüzden kollektifle ruhsal bağlantıyı nerede kurduğumuzu gösterir. Karmik döngüleri nasıl kıracağımız hakkında fikir verir. Ruhun orjinalliğini, kendini keşfetmesini ve yeni yolları ifade eder. Ruhun sınırları aşan, kural tanımayan, kendi kaderini kendi yazan devrimci yanıdır.


DRACONIC NEPTÜN

Ruhun koşulsuz sevgiyi hissetme biçimini gösterir, ruhun ilahi olanla birleştiği, bütünleştiği yerdir, bu yüzden çok önemlidir, çünkü gerçek evrensel öze ulaşmak için koşulsuz sevgi ile birlik hissi sağlanmış olmalıdır. Neptün temasına bağlı olarak ruhun yanılsamalarını, illüzyonlarını da temsil eder, ruhu sınırsız bir sise boğarak her şeyin birbirine karışmasına sebep olan bir etkiye sahiptir, çünkü burda sınırlar yok olmuştur, Draconic Neptün'de her şey ruhsaldır ve ruh kendi sisi içinde kaybolur, buharlaşır. Bu yüzden ruhsal keşif için çok önemli ve üst bir noktadır. Bu sisin içinden ışıkla çıkabilen bir ruh için Natal benlik ruhsal aydınlanmaya ulaşır. Neptün ruhsallığın, aydınlanmanın, ilahi aşkın ve koşulsuz sevginin ifadesidir. Buradaki kollektif enerji tamamen evrenin bilinçaltı okyanusunun kendisidir. Ruhsal ve psişik yeteneklerin ve ruhun derinliklerine dalma potansiyelinin ifadesidir.


DRACONIC PLÜTON

Gerçek ve saf öz. Benliğimizin özünün tamamen ötesinde ruhun, evrenin, yaşamın, ölümün ve her şeyin özünü temsil eder. Ruh burada gerçek bir anka kuşudur, çünkü ölüm ve yaşam döngüsüyle bir olmuştur. Bu yüzden ruhsa dönüşümün ifadesidir. Ruhun dönüşüm geçireceği alanları ve dönüşüm geçirme biçimlerini gösterir. Karanlık ve tabu tarafları, karmayı, ölüm ve yeniden doğuşu ifade eder. Ruhun gerçek gücünün, iyileşme ve değişme yeteneğinin simgesidir. Plüton gücün kendisidir, en derinlerde ve en yükseklerde her şeyi birbirine bağlayan, her şeyi bir ve bütün kılan derin bir kavrayış sunar. Ruhun Draconic Plüton'u gerçekleştirmesi ruhun kendini sonsuz kaynakla tamamen bir olarak algılamasını sağlar, ruh sonsuz kaynakla her zaman birdir, fakat burada ruh bütün varlık seviyelerini sonsuz kaynağa yükseltmiştir. Ruhun gerçek güç, bütünlük ve gerçek öze ulaşma biçimini Draconic Plüton yansıtır.

Bunların dışında Draconic haritanın baskın gezegeni ve baskın burcu ruhun genel enerjisi hakkında çok fazla bilgi verir. 



  12.EV GEZEGENLERİ, KARMA VE GİZLİ GÜÇLER 12.evde gezegen bulunması kişiye yoğun sezgisel yetenekler verir ve kişi sezgisel alana bu gezege...